Planlı ders çalışma

Plan yapmak, planlı olmak her öğrencinin sıkıntı yaşadığı bir konu. Oysa bu sıkıntı verici sonuca ulaşana kadar öğrenci o kadar çok yanlış düşünceyi bir araya getirir ki hiçbir plan ona fayda sağlamaz.. Eğer çok inatçı ise planlar yaparak geçer zamanı, yaptığı plana uyarak değil.

PLAN YAPARKEN YAPILAN HATALAR

1. Zannedilir ki plan ders çalışma ihtiyacı doğurur veya plan size ders çalıştırır. Ders çalışma isteği olmayan bir öğrenciye hiçbir plan ders çalıştırmaz. Aslında kendi kendinize, okulda veya dershanede yapılan hiçbir plana uymamanızın bir nedeni budur. Siz size ders çalıştıracak o mükemmel sihrin peşindesiniz…Oysa sihir falan yok, alın teri var.

2. Plan yapmak sanıldığı gibi sadece ders çalışma sürelerini planlamak için yapılmaz. Planın en önemli işlevi aynı zamanda kendinize (hobilerinize, zevklerinize vb.) zaman ayırmaktır. Yapılan en büyük hatalardan biri de bu yanlış kanıyla başlar. Öğrenci büyük bir hevesle sadece ders çalışmak için zamanını planlar, kendisine zaman ayırmadığı için yapılan plan planlamadan öteye de gitmez.

3. Mükemmel plan yoktur. Her planın hataları, kusurları olabilir, olacaktır da. İnsanı makinelerden ayıran ihtiyaçları, beğenileri, arzuları vardır. Örneğin annesi hasta olan birinden hazırlandığı plana uymasını beklemek hatadır. Burada önemli olan planı en küçük eksiklikte çöpe atmamak, onu güncellemek (revize etmek) veya mevcut aksaklığı kısa zamanda telafi etmektir. Siz yeter ki plana uymamayı alışkanlık haline getirmiş olmayın.

4. Öğretmenim bana plan yapar mısınız? Rehber öğretmenlerin en sık duydukları cümle budur. Bu aslında birinci maddenin bir yansımasıdır. O kendisine ders çalıştıracak mükemmel plan arayışının bir başka biçimi. Oysa en iyi planı yine kişinin kendisi hazırlar. Aksaklıklarını en iyi o fark eder. Birinin sizin yaşam düzeninizi, zevklerinizi, sorumluluklarınızı, iyi bildiklerinizi, daha az bildiklerinizi, öğrenme hızınızı vb. her şeyi öğrenmesi sizin onları fark etmenizden daha uzun sürer.

5. Herhangi bir plandaki en büyük hata kontroldür. Plana uyup uymadığınızı, ne derece uyduğunuzu gerçekçi bir biçimde takip etmelisiniz. Eğer bu işi beceremiyorsanız, o noktada ailenizden, öğretmenlerinizden veya rehber öğretmenlerinizden yardım almalısınız.

İYİ BİR PLAN İÇİN NE YAPMALIYIM?

İyi bir plan sizin yaptığınız plandır. Çalışmaya nedenlerinizle birlikte karar verdikten sonrası sadece neyi ne zaman yapacağınıza kalıyor. Burada uzun uzadıya formül vermeden genel bir çerçeve çizeceğim. Herşeyden önce “Günde 10’ ar dakikalık aralarla 3 saat ders çalışacağım” demek de bir plandır. Fakat böyle bir plan karşımıza hangi dersi çalışacağınız ve hangi konuları ne zamana kadar yetiştireceğiniz gibi soru(n)ları çıkarır. O halde ne kadar çalıştığımız kadar ne çalıştığımız da önemlidir. Bu noktada plan sizi büyük bir tehlikeden de koruyacaktır. Sınava hazırlanan öğrencilerin büyük bir kısmı plansız çalışırken uzun süre çalışmalarına rağmen hep aynı dersleri çalışırlar. Bu da genellikle sevdikleri veya yapabildikleri derslerdir. Vicdanen kendilerini rahatlatmalarına veya sorulduğunda ders çalıştıklarını söylemelerine rağmen aslında yeterli bir çalışma değildir bu. Örneğin Türkçe Matematik alanında bir öğrencinin ders çalışmak için masaya oturduğunda hep Türkçe, Edebiyat, Tarih ve Coğrafyayı çalışırken Matematik ve Geometriden uzak durması gibi. Oysa matematik çalışmadan sınavı kazanmak olası değildir. Özetle ne kadar çalıştığınız kadar neyi çalıştığınız da önemlidir.

GÜNLÜK ÇALIŞMA SAATLERİNİ BELİRLEME

Planli-calisma 2 Gün içinde rutin eylemleriniz ve etkinlikleriniz dışında ders çalışmak için ayıracağınız süreyi sağlıklı bir biçimde belirlemelisiniz. Okul, etütler, yol, yemek gibi tüm etkinlikler çıktıktan sonra kalan zaman ders çalışma zamanıdır. Bu aynı zamanda sizin hazinenizdir, ki bunu hoyratça harcayamazsınız. Bu süre belirlendikten sonra bu sürenin ne kadarının konu anlatımına, ne kadarının soru çözümüne ne kadarınınsa tekrarlara ayrılacağı sorunu belirir. Bu da kişiden kişiye ve konudan konuya göre değişir. Eğer ciddi anlamda bir bilgi(konu) eksiğiniz olduğunu düşünüyorsanız önceliğiniz mutlaka konu anlatımı olmalıdır. Sadece günde 100 soru çözme hedefi koydunuz diye konu eksiğiniz varken tutup da soru çözmek gerçekçi bir tutum olamaz. Konu eksiğinizin az olduğunu düşünüyorsanız o halde bol bol soru çözümü yapmalısınız. Bu ikisi arasındaki denge değişse de değişmeyecek tek unsur tekrarlarınız olmalıdır. Öğrenmenin gerçekleşme yolu tekrardır. Başarılı olmak isteyen bir öğrencinin en belirgin özelliği tekrar yapmak konusundaki özenidir.

Günlük çalışma saatlerini planlamanın bir diğer önemli unsuru da hedefinizin bağlı olduğu alandır. Örneğin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık veya Psikoloji hedefleyen bir öğrenci için sınav puanı içinde Türkçe/Edebiyatın etkisi % 40’tır. Bu öğrenci için Matematik % 28, Geometri % 7, Coğrafya 1 sınavı dahil toplam Sosyal Bilimlerin etkisi % 20 ve Fen Bilimlerinin etkisi % 5’tir. Bu demek oluyor ki bu öğrencinin önceliği Türkçe/edebiyat ve Matematik/Geometri olmalıdır. Sadece bu konuların öğrenci için önemi % 75’tir. Bu öğrencinin Matematik ve Edebiyattan hatta sosyal bilimlerden eksiği varken Fen Bilimleri çalışmasının doğru olmayacağı bellidir. Yine yukarıda belirtildiği gibi Matematik’ten ciddi eksiği varken sürekli Türkçe/edebiyat çalışmasının da sonuçları öğrenciyi memnun etmeyecektir. Konu anlatımı çalışırken elinizde mutlaka bir başucu kaynağı olmalıdır. Bu yayın bir kitap olabileceği gibi dergi de olabilir; önemli olan yayının kalitesidir.

Ders çalışma süreleri planlanırken süre 45-50 dakikayı geçmemelidir. Bu sürenin sonunda mutlaka ara verilmelidir. Bu konuda yapılan 2 tipik hata vardır. Biri, sürenin gereğinden fazla uzun veya kısa tutulmasıdır. Hoşlandığınız bir dersi gereğinden fazla uzun tutarken, sevmediğiniz dersin süresini kısaltmanız olası bir hatadır. Özellikle 30 dakikanın altına inen ders çalışma süreleri yetersizdir. Diğer bir hata da verilen aralar sonunda tekrar derse dönememektir. Arada yapılan etkinliğe göre ders çalışmanın ertelenmesi çok sık karşılaşılan bir durumdur. Bu noktada öğrencinin öz disiplin sahibi olarak kendisini derse yönlendirebilmesi gerekir.

Konu tekrarı , günlük olabileceği gibi uzun bir süreyi de kapsayabilir. Fakat o gün öğrenilen konuların tekrarı mutlaka yapılmalıdır. Bunu yapmazsanız o konuyu tekrar öğrenmek için harcayacağınız çaba tekrar ederken harcayacağınızdan çok çok daha fazla olacaktır. Kolay unutan öğrencilerin akşam eve gelir gelmez, hafızası iyi olanlarınsa yatmadan önceki yarım saatlik bir dilimde günlük tekrar yapması faydalı olacaktır. Tekrar etmek sizi “Çalışıyorum ama yapamıyorum” handikabından kurtaracaktır. Tekrarlarınızı haftalık ve aylık olarak da yapmalısınız. Haftalık veya aylık olarak o dönemde ne öğrendiğinizi, öğrendiklerinizin daha önceki öğrenmelerinizle ilişkilerini kendinize hatırlatmalısınız.

Soru çözümü sizin için yardımcı bir öğrenme yolu olmalıdır. Çözdüğünüz soru sayısına göre sınavı kazanmayacaksınız, sınavda çıkan soruları çözdüğünüz oranda bu hedefe yaklaşacaksınız. Soru çözme hedefiniz sınav hedefinizle paralel olmalıdır. Çalışma saatleri için verdiğimiz örnekteki öğrenci için eğer bir hedef söz konusu ise bunun günde 30’ar Türkçe ve Matematik, 15 Sosyal ve 10 Fen Bilimleri olması gibi. Yine rehber öğretmenlere en çok sorulan soruların başında “Sınavı kazanmak için kaç soru çözmeliyim?” sorusu gelir. Bu sorunun net bir yanıtı yok. Fakat öğrenci için doğru olan soru sayılarını da çalışması gibi arttırmasıdır. Başlangıçta günde 100 soru ile başlarken sınava doğru bu sayının 400-500 aralığına yükselmesi beklenir. Yine çözülen soruların yanıtlarını incelemek, en az soru çözmek kadar önemlidir.

Kitap okumak kimi öğrenci için gereksiz veya önemsiz bulunurken, kimileri içinse ders çalışma sürelerinden çalınarak yapılan ve günde 3-4 saati alan bir etkinliktir. Son yıllarda yapılan sınavlarda okuduğunu anlama üzerine hazırlanan soruların sayısında hayli artış vardır. Bu nedenledir ki sınav süreleri ciddi problem haline gelmiştir. Özellikle YGS sınavında adaylara verilen 160 dakika uzun paragraf sorularını da içeren 160 soru için kısıtlı bir zaman dilimidir. Mutlaka ki kitap okunmalıdır ama planlama yapılırken okumaya günde 40 dakikadan fazla zaman ayrılması diğer yaşam etkinliklerini veya ders çalışmalarınızı sekteye uğratacaktır. Kitap okurken de zaman zaman okuma hızınız konusunda çalışmalı, okuduğunuz metinleri dil ve anlam yönünden eleştirebilmelisiniz.

Uyku ve beslenme plan yapılırken üzerinde durulması gereken bir diğer önemli hususlardır. Genelde öğrenciler bu 2 durumun ciddiyeti üzerinde pek durmazlar. Aşırı veya az uykulu olmak, kahvaltısız güne başlamak tipik hatalardır. Oysa ki uyku ve beslenme vücudun güne hazır hale gelmesini sağlar. Az uykuluyken öğrendiklerimiz zihnimizde ye etmezken aşırı uykuyla da değerli vaktimizi harcamış oluruz. Günde ortalama uyku süresi 7-8 saat aralığında olmalıdır. 8 saati kesinlikle geçmemelidir. Kahvaltı yapmak, bütün besin türlerinden dengeli bir biçimde tüketmek, bol bol sebze ve meyve yemek, fastfood ve aşırı çay kahve tüketiminden uzak durmak hem sağlıklı bir ruh ve beden yapınız olmasını sağlayacak hem de sınav kaygınızı kontrolde de size yardımcı olacaktır.

DERS ÇALIŞMA PLAN ÖRNEĞİ

Bütün bunlardan sonra örnek bir plan nasıl olmalıdır. Aşağıdaki Plan örneği dershanesiz ve okulsuz bir haftasonu gününü içermektedir. Öğrenci sınav temposu yüksek bir öğrencidir.

08:00-09:00 Kalkış ve Kahvaltı

09:00-10:00 1. Ders ve 15 dk ara

10:00 11:00 2. Ders ve 15 dk ara

11:00 12:00 3. Ders ve 15 dk ara

12:00 13:00 Öğle Yemeği ve Dinlenme

13:00 15:00 Sosyal Etkinlik (Gezi, Piknik, Spor vb)

15:00 16:00 Hobiler (internet, enstruman çalmak, vb)

16:00 17:00 4. Ders ve 15 dk ara

17:00 18:00 5. Ders ve 15 dk ara

18:00 19:00 Serbest zaman

19:00 20:00 Akşam Yemeği ve Dinlenme

20:00 21:00 6. Ders ve 15 dakika ara

21:00 22:00 Haftalık Tekrar

22:00 23:00 Kitap Okuma

23:00 00:00 Serbest Zaman ve Uyku

Yukarıda bahsedildiği gibi plan kişiye özeldir. Siz bundan daha etkili bir planı elbette ki yapabilirsiniz. Planınızı odanızın görünür bir yerine asabilirsiniz ve ailenizden plana uyma konusunda size yardımcı olmalarını ve sizi kontrol etmelerini isteyebilirsiniz.

Planlı bir öğrenci için son söz, zamanı öldüren tuzaklara karşı dikkatli olmasıdır. İnternet, televizyon, arkadaşlar, telefon ciddi zaman tuzaklarıdır. Başlangıçta zor gibi görünse de zamanla hem siz hem de çevreniz planlı halinize alışacaktır. Unutmayın sizin iyi bir nedeniniz var.

BAŞARI SİZİNLE OLSUN…